25 Ocak 2013 Cuma

Karneler elimizde...

  Artık eski karne sevinçleri de kalmadı. Merakı mı demeli yoksa? E-okul denilen şey geldi geleli karnelerin amacını anlayabilmiş değilim. Zaten 2 senedir A4 kağıdına basılan karneler, MEB'in de bizimle aynı fikirde olduğunu gösteriyor. Birkaç farklı kişiden duyduğum yorum da beni pek şaşırtmadı: "Zaten yakında bu karneler de kalkar." Gerçekten haklılar. Siz de hak verirsiniz ki eskiden karne günü ne olacağını kimse bilemezdi. Ama şimdi... İnanın karneyi 8 saat önce aldım hala dikkatlice notları incelediğim söylenemez. Zaten bildiğim notları e-okul'dan tek bir tuşa basarak çıkartmışlar. Adet yerini bulsun diye de damga basmışlar. Benim anladığım tek şey bu. Ama karneyi tatilin bileti olarak görebiliriz. O yüzden karneyi gördüğümde her zaman mutlu olurum.

  Gelelim benim karneme; benim karnemde Allah'a şükür bir tane zayıf var. O da karnede Seçmeli Matematik olarak adlandırılan, bir türlü içim ona karşı ısınmayan bir ders. Sıfır gelen notum çok iyi niyetli olan Matematik öğretmenim tarafından bire yükseltildi. Geçen sene hariç 6. sınıftan beri Matematik'le aram hep bozuktur. Ama 6. sınıftan önce yani şu x'lerin y'lerin girmediği dönemlerde hep beşti. 1. sınıftan önce toplama ve çıkarma işlemleri yapar dururdum. 999 milyon'a kadar sayardım. Milyar'ı bilmezdim. Hatta hatırlarım, 2-3. sınıfta ilk öğretmenim tüm dersler sınavı yapardı, SBS gibi böyle arkasına yuvarlakta işaretlerdik. Tüm derslerden 5 alana top şeklinde takımlı anahtarlık, kokulu ve bisküvi desenli silgi ve kalem hediye ederdi. O toplardan evde 2-3 tane olurdu sene sonunda. Hiç bir sınavdan düşük almazdım. O kadar başarılı bir çocuktum. Ama orta okul beni bitirdi. Bir şey anlamıyor gibiydim. Fen bilgisi dersi 5. sınıfta en sevdiğim ders iken 7. sınıfta kaçtığım ders haline geldi.

23 Ocak 2013 Çarşamba

Kuşanın klavyeleri, başlıyoruz!

  Okumadan önce lütfen bir yerlerden Microsof Visual Studio 2010 yada 2012 temin ediniz. Korsan içerik indirmemenizi tavsiye eder 8 bin$'a almanızı öneririm(!). Korsan içerik paylaşamayacağım için size bu programı upload edemem. =(

  Yazağım bu yazı başlamadan önce taslak halinde 1-2 gün filan kaldı. Defterlerime baktım, e-kitapları karıştırdım, kaynakları inceledim. Nasıl başlayacağımı bilemedim. Ama en iyisinin  böyle olacağına karar verdim. Programlama öğrenen bi insanın neler çektiğini bildiğim için(Unutmayın ki bu blog o yüzden kuruldu.) bu yazıyı okuyanlar ipin ucunu iyi tutacaklar ve sonraki konuları çok iyi anlayacaklar. Yani zorlanmayacaksınız.İsterseniz siz bu ıvır zıvırdan sıkılmadan hemen konuya geçelim.

 İlk olarak, programlama öğrenmeden önce sizlere neden  C# öğreneceğimizi açıklayayım. Aslında bana kalsaydı ilk olarak Java öğrenmek isterdim. Hoş, aralarında fazla bi fark yok.(bkz: *pic*) Ama gerek benim C# öğreniyor olmam gerek C#'ın bana daha kolay gelmesinden dolayı C# öğrenelim. Bu arada C#'ın okunuşu SiŞarp'tır.. (Java ve C# birer programlama dilidir. Derleyicileri vs. farklıdır.)

20 Ocak 2013 Pazar

Algoritmalar

Bilgisayar mühendisliği okuyacaksınız veya Teknik lisenin bilişim bölümünü düşünüyorsanız, algoritmalarla büyük ihtimalle karşılaşacaksınız. Çünkü algoritmalar programı yazmadan önce yaptığımız plandır. Planlar önemlidir. Bir önce ki yazımda da belirttiğim gibi, klavyeyle saatlerce uğraştığımız şeyi kalemle dakikalar içerisinde çözebilirsiniz. Ben acemi olmama rağmen bu durumla sıkça karşılaşıyorum. Algoritmalar bir kural dahilinde basamak basamak yapılması gerekenler yazılır. Bizim okulda öğrendiğimiz algoritma kuralları ile şu an program yazabileceğimizi düşünmüyorum. Çünkü normal bir programda yaptıklarımızı atlayıp çok basit terimlere kullandık. Açıkçası ben kurallara pek uymadan çizimler yaparak kodları yazıyorum. Adım adım yazmanın zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Size örnek olarak basit bir algoritma yazacağım.

Programlama nedir?

  Programlama TDK'nın deyimiyle "Bilgisayara bir işlemi yaptırmak için komut dizisi yazma işi". Bu işlemler nedir diye sorar olursak, size ilk programlama dersinde öğretmenimin benim üzerimde gösterdiği bir dersi anlatayım:
-Öğretmenim "Bilgisayara bir işlemi yaptırırken her adımı tanıtmamız gerekiyor." dedi. Ardından "Muhlacı ayağa kalk", kalktım. "İşte bu programı başlatmaktır", dedi. Adım at diye emretti. Tam ileri doğru yürümeye başlayacakken aklıma hangi adımımı atmamı bilmemem gerektiği aklıma geldi. Öğretmene bu soruyu sorduktan sonra bir övgüyü kaptım. Ardından sağ sol adımlarla kendisine getirdi elimi kolumu kaldırdı geri gönderdi vs.-

19 Ocak 2013 Cumartesi

Hello World!

  Programlamanın ilk mesajı ile yeni bloğumun açılışını yapmaktayım. İlk defa programlama hakkında bir internet bloğu açtım. O yüzden izninizle ilk olarak kendimi sonra ise bloğumun amacını yazayım.

  Adım Sercan. Tuzla'da otuyorum ve Tuzla ATL(Anadolu Teknik Lisesi) 2. Sınıf(2012-2013) Bilişim bölümü öğrencisiyim. Bu okulu orta okuldan beri düşünüyordum. Nedeni ise, ailemin bilgisayarın "hayatımı kurtarmayacağını" her akşam söylemeleriydi. Bu baskılar beni polis olma hayalinden bilgisayar mühendisliğine sürükledi. Şuan çok doğru bir yolda ilerlediğimi düşünüyorum. Hedefe kitlenmiş füze gibi başka bir şey görmeden tek düşündüğüm bilgisayar mühendisliği. Zaten bloğumda meslek seçimleri hakkında da bazı yazılar yazacağım. Benimle aynı fikirde olan arkadaşlarıma yol göstermeye çalışacağım. Kim bilir belki aramızdan geleceğin Bill'leri Steve'leri Dennis'leri çıkabilir =) Gülüşlerini duyar gibi oluyorum. Ama inanın saydığım kişileri tanırsanız aslında onların yerinde olmanın çokta zor olmadığını görebilirsiniz. Bize gereken tek şey hayal gücü ve azim.