"Sanat, en genel anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır."
Journey(2012) |
Sanatın bu tanımına göre evet, oyun yapmak bir sanattır, oyun yapımcısı da sanatçı. AKD'ini oluşturduğum ilk günden beri gelecekte oyun yapımcısı olarak ilerlemek istiyordum. Geçen sene bu hayalimi gerçekleştirmek adına verdiğim uğraşlar sonucu bugüne gelebildim. Bugün acemi bir oyun yapımcısı olarak bu yazıyı sizlere ulaştırmaktan büyük mutluluk duyuyorum. AKD bu andan itibaren oyun yapımcılığı için var olacaktır =)
Gecenin bir vakti kendimi oyun yapımcılığı ile yazarlık ve ressamlık arasındaki benzerlikleri düşünürken buldum. İkna olmadıysanız size bu benzerlikleri anlatmak isterim, hoşunuza gidecektir. Bu karşılaştırmayı tarafsız yapmak amacıyla sanatçının özelliklerini bir sözlükten alıntı yapacağım.
1. Sanatçı Toplumdan Kopuktur
Günümüzde görülmemiştir ki bir oyun yapımcısı bu tanıma uymasın, hele ki ülkemizde. Sanatçı olmanın yanında bilişim sektörüyle uğraşan tüm insanalar bu tanıma uygun. Ancak oyun yapımcısı daha ayrı bir olay. Bir ürün vermek adına hayal gücünüzü geliştirmek için gerçek dünyadan az da olsa kendinizi soyutlamak durumda kalabiliyorsunuz ne yazık ki. Bunu asosyallik olarak algılamayın, farklı düşünmekten bahsetmeye çalışıyorum.
2. Sanatçı, Toplum İçin Örnek İnsan Konumundadır
3. Sanatçının Duygusal Yönü Ağır Basar
Oyun sektörüne karşı yapılan eleştirilerin büyük bir kısmı vurdulu-kırdılı oyunların insanları şiddete yönlendirdiği konusunda. Konu başlığına "Bağımsız" sıfatını koymama gerek olmadığını